Sahte fatura kullanarak işlem yapmanın vergi hukukunda önemli cezai yaptırımları vardır. Sahte fatura düzenleme ve kullanma işlemleri çok yönlü olarak yapılabilir. Örneğin, vergilerin ödenirken daha az ödenmesi, vergi matrahlarının ödenmemesi halde ödenmiş gösterilmesi; gümrük kaçakçılığı, vergi kaçırma, para aklama, hayali ihracat gerçekleştirme gibi suçlar sahte fatura kullanımına ve vergi suçlarına örnek teşkil edebilir. Sahte fatura oluşturarak işlem yapmak aslında sahte belge düzenleme suçu olarak da gösterilebilir.

Sahte belge, vergi işlemlerinde kullanılan ve içerisindeki yer alan bilgilerin gerçeğe uygun olmaması suretiyle oluşturulan yasa dışı yanıltıcı bilgiler içeren belgedir. Sahte belgelerin düzenlenmiş oldukları tarih, suç fiilinin oluştuğu tarih olarak değerlendirilmektedir. Vergi usullerinde kullanılan belgeleri gerçek suretinden aykırı olarak oluşturmak ve bu belgeleri düzenlemek vergi hukukunda vergiden tamamen kaçmak için ya da vergiden kazanç sağlamak adına yapılmasını kapsamamaktadır. Dolayısıyla bu suçun taksirle işlenmesi pek de mümkün değildir. Belgeler düzenlenirken oluşturulan sahtecilik verisi, kısmen ya da tam sahtecilik şeklinde gerçekleşebilir. Gerçek vergi yükümlülükleri kapsamında gerçekleşmeyen bir vergisel olayın olağanmış gibi gösterilmesi tam sahtecilik kapsamına girmekteyken, gerçekte var olan vergisel olayların kısmen değiştirilmesi kısmen sahtecilik kategorisi altında işlem görmektedir.

Vergi Hukukunda Sahte Belge Düzenlemek ve Kullanmak Suçu

Ticari ve ekonomik anlamda herhangi bir hizmet karşılığı ya da mal paylaşımı olmadığı bir ortamda düzenlenmiş olan belgeler, resmi geçerlilik gören bir belgeyi oluşturmaya yetkisi bulunmayanlar tarafından oluşturulan belgeler ve diğer kişiler adına oluşturulmuş olup aktif olarak kullanılan belgeler vergi hukukunda sahte belge olarak kabul görmektedir. Herhangi bir işlem olmadığı halde gerçek işlem ve durum varmış gibi düzenlenmiş olan faturalar, makbuzlar gibi resmi olarak kabul gören belgelerin oluşturulması sahte belgeler şeklinde olmaktadır. Vergi hukukunda sahte belge düzenlemek ve kullanmak suçu birçok şekilde gerçekleşebilmektedir. Aktif hayatımızın içerisinde en çok karşılaştığımız ve en sık görülen vergi hukukunda sahte belge düzenlemek ve kullanmak suçu durumları şu şekilde sıralanabilir:

  • Vergi mükellefi olmayan bir bireyin adına belgelerin oluşturulması ve kullanıma sunulması,
  • Vergi mükellefi olan bir bireyin adına onun haberi olmadan belge numaralarını kopyalayarak belge oluşturulması,
  • Gerçekte var olan bir vergi mükellefinin ticari bir alışverişin gerçekleşmemiş olmasına rağmen belge oluşturulması,
  • Eskiden vergi mükellefi olan bir bireyin eski tarihli belgeleri aktif olarak kullanması,
  • Oluşturulmuş olan belgelerin Maliye Bakanlığı’nın izni olmaksızın kullanılması,
  • Uyulması gereken Vergi Usul Kanunu’na uygun olmayan vergilerin oluşturulması.

Vergi Kaçakçılığı Suçu Ve Cezası

Vergi kanunları ilgili kanun maddelerinde işlenen suçlara göre çeşitli cezai yaptırımlar mevcuttur. Bu yazımızda bu suçlara ve verilecek olan cezalara göz atacağız.

Vergi kaçakçılığı suçu ve cezası şu şekilde gelişmektedir:

Kamu ya da özel kurumların resmi defter evraklarındaki hesaplarda hile kullanılması,

Gerçek kişi olmayan bireyler adına ya da resmi belgelerin dışında işlem gören hesapların aktif işlem görmesi,

Resmi defter evraklarına gerçek kişilerin bilgilerini işlemek yerine diğer kişilerin ya da gerçek dışı bilgilerin işlenmesi sonucu ortaya çıkan sahtelik,

Resmi defter belgelerini, kayıt evraklarını, vergi matrahlarını kamu kurumlarından gizleyenler ya da bu belgeleri tahrip edenler.

Bu tür vergi ihlallerini gerçekleştirerek suç işleyen bireyler, ceza hukukunun verilmiş olan maddelerine göre 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir. Yine aynı şekilde bir vergi ihlali olan Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın izni ve anlaşması olmadan belge oluşturanlar, bu belgeleri işleyişe sokanlar hakkında da 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilebilir. Vergi cezalandırmasında yetkili mahkeme ceza hukukunda işlenen suçların yargılanmaları işlenen suçun ağırlığına göre, işleyiş şekline göre ve işleyen şahısların sayısına göre Sulh Ceza Hakimliği, Asliye Ceza Hakimliği ya da Ağır Ceza Hakimliğinde yargılanabilirler.

Sahte belge kullanmak tekelinde konuyu incelemek gerekirse, sahte belge oluşturmak ve kullanmak suçunun ilgili kanun maddesinde belirlenen üst sınır ceza 5 yıl olarak öngörülmektedir. Bu üst sınırın üzerinde bu suçu işleyen bireylere ceza tahsis edilemez. Bu doğrultuda kanun maddesinde bu suçu işleyen bireyler, Asliye Ceza Mahkemelerinde yargılanmaktadır. Vergi suçlarında görevli olan yetkili mahkemeler genel olarak Asliye Ceza Mahkemeleridir. Bu ceza mahkemeleri suçun işlenmiş olduğu konumda yer alan vergi dairesinin yeri açısından seçilebilmektedir. Vergi cezalandırmada yetkili mahkeme asıl olarak Asliye Ceza Mahkemeleri olsa da, suçu işleyen failin ve gerçekleşen fiilin tespit edilebilmesi dava zaman ve ceza zaman aşımı açısından büyük önem teşkil etmektedir.

0 Shares:
Bir yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hukuka Giriş, istenmeyen yorumlar için Akismet eklentisini kullanıyor. Yorum verinizin nasıl işlendiğini öğrenin.

You May Also Like
SPONSORLUK HARCAMALARININ VERGİLENDİRİLMESİ 2
Devamını Gör

SPONSORLUK HARCAMALARININ VERGİLENDİRİLMESİ

Pazarlama araçlarından en önemlileri tabii ki reklam ve sponsorluklardır. İki kavram aslında faaliyete geçildiğinde birbirine benzese de (örneğin kitlelere ulaşmakta aracı olmak ve şirketi tanıtmak gibi) vergisel ve amaçsal açıdan farklılık gösterirler. Reklamda bir ürünün veya bir hizmetin ya da şirketin yeni aldığı kararın, fikrin tanıtımı amaçlanırken sponsorlukta şirketler şirket adının reklamı ve tanıtımı sebebiyle bir kişiye ya da topluluğa kaynak aktarma yolu ile destek verilir. Sponsorluk reklamında şirket ticari amaç gütmekten ziyade sosyal amaç güder. Reklam ve sponsorluk arasındaki önemli fark reklamların ticari kazancın amaçlanmasıdır. Sponsorlukta, önemli olan faaliyettir ön planda olan şirketin ürünü değildir fakat reklamda şirketler tamamen kendi ürünlerini ön planda tutmaktadırlar.
Devamını Gör
ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI NEDİR?
Devamını Gör

ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI NEDİR?

Usul kelimesi köken olarak yol ve yöntemi ifade etmektedir. Usulsüzlük ise tam tersi olarak kural dışılık ve yoldan çıkmak anlamına gelmektedir. Usulsüzlük kelimesi günümüzde hayatımızın içinde birçok alanda kullanılabilmektedir ancak kelimenin genellikle kullanım alanı hukuk dalıdır. Hukuk alanında yapılan usulsüzlükler bu kelime ile ifade edilmektedir. Özellikle vergi verenlere yönelik usulsüzlükleri önlemek adına, vergi usul kanunu ülkemizde yer almaktadır. Vergi hukukunda var olan usulsüzlükler genel ve özel olarak iki şekilde incelenmektedir. Özel usulsüzlükler Vergi Özel Kanunu’nun 353 ile 355. maddelerinde yaptırım anlamında yer almaktadır. Özel usulsüzlüklerden genel kapsamda bahsedecek olursak, müstahsillerin makbuzu, giderlerin pusulası, faturalar ve diğer ilgili belgelerin alınmasında ve verilmemesinde ortaya çıkan usulsüzlükler olarak tanımlanabilir. Bu saydığımız veriler vergileme işleminin ve bu sürecin en sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayan temel verilerdir. Bu belgelerin kanuni olarak doğru usul ile işlenememesi, vergilendirme sürecini sekteye uğratabilmektedir.
Devamını Gör